“Bu artık bir fikir değil, inşa edilen bir gerçekliktir.”

Türk Milletinin Gerçek Yönetimi: Hükümetsiz Sivil Toplum Modeli

Siyasi partilerden arındırılmış, halk meclisleriyle yukarıdan değil aşağıdan inşa edilen yeni nesil dijital yönetişim sistemine hoş geldiniz.
Cumhuriyet 5.0 ve Üstün Demokrasi ilkeleriyle yükselen bu yeni modelde, millet yalnızca temsil edilen değil, devletin doğrudan sahibi ve uygulayıcısıdır.
“Bu sistem, Felsefe taşlarımız olan Göktürk Toy Meclisleri’nden doğan halk iradesi geleneğini; Atatürk’ün halkçılığı ile çağdaşlaştırıyor ve evrensel hukukun Jus Cogens ilkeleriyle birleştirerek dijital geleceğe taşıyor.”

Türkiye'de Sivil Toplumu Yeniden Tanımlamak

Hükümetin ötesinde, millete dayalı bir yönetişim mümkün.
Hükümetsiz Sivil Toplum Projesi, Türkiye’de siyasal katılımın partilerden arındırıldığı, bağımsız milletvekillerinin öne çıktığı ve halkın karar alma süreçlerinin doğrudan öznesi haline geldiği yeni bir paradigmayı temsil eder.
Bu yapı, Göktürk Toy Meclislerinin katılımcı ruhunu, Atatürk Halkçılığının çağdaş ve eşitlikçi yönetim anlayışını ve Jus Cogens’in evrensel hukuk üstünlüğünü temel alarak inşa edilmiştir.
Merkezî bir hükümetten çok, merkezsiz halk meclisleri ağı ve dijital olarak örgütlenmiş Bakanlar Konseyi üzerinden ilerleyen bu sistem; Türkiye’nin kendi iç dinamiklerinden doğmuş, küresel ölçekte örnek oluşturabilecek bir yönetişim modelidir. Burada her yurttaş yalnızca izleyen değil; öneren, denetleyen, karar veren ve uygulayan bir özne olarak yer alır.

cumhuriyet 5.0
Inkılapçı

Sivil Toplumun Gücüyle
Yeni Bir Yönetişim İnşa Etmek

Kuruluşumuz, halkın yalnızca seçmen değil; karar alıcı, denetleyici ve uygulayıcı bir özne olduğu sivil yönetişim sistemlerinin dönüştürücü gücüne inanmaktadır. Bu inanç, tarihsel köklerini Göktürk Toy Meclisleri’ndeki yerel karar ağlarından, ilhamını Atatürk’ün halkçılığına dayanan kamusal sorumluluk bilincinden, hukuki güvencesini ise Jus Cogens’in üstün hukuk normlarından alır. Amacımız; merkeziyetçi iktidar yapılarına alternatif olarak, halkın kendi kendini dijital araçlarla örgütlediği, hesap sorabildiği ve karar verebildiği sivil toplum sistemlerinin ülke genelinde kök salmasını sağlamaktır. Bu yapı yalnızca bir yönetim reformu değil, aynı zamanda yeni bir demokrasi tanımıdır: Hiper Demokrasi.

Yönetişimde Alternatif Modelimiz

Geleneksel hiyerarşik sistemlerin ötesinde, halkın yatay biçimde örgütlendiği sivil toplum yapılarıyla gerçek temsiliyeti ve kapsayıcı karar alma süreçlerini savunuyoruz.

Demokratik Eğitim ve
Bilinçlendirme Misyonumuz

Hedefimiz, yurttaşlarımızı sivil toplum sistemlerinin gücü, yapısı ve ilkeleri konusunda hem teknik hem felsefi olarak bilinçlendirmek; onları yeni kuşak dijital yurttaşlıkla donatmaktır.

“Kut gökten iner, halktan yükselir.”

Devrimsel

Egemenliği Geri Almak:
Halkın Yönettiği Yeni Bir Düzen

Dijital çağda egemenlik, yalnızca temsil edilmek değil; karar alma süreçlerinin doğrudan öznesi olmak anlamına gelir.Hükümetsiz Sivil Toplum Modelimiz, halkın kendi yönetişim mimarisini oluşturabileceği, şeffaf, hesap verebilir ve katılımcı bir sistem sunar.
Bu model, Göktürk Toy Meclisleri’nde halkın doğrudan temsiline, Atatürk’ün halkçı yönetim anlayışına ve Jus Cogens ilkelerine dayanan evrensel insan haklarına yaslanır. Burada halk, yalnızca karar verenleri seçmez; kararların nasıl alınacağını da belirler.

Şeffaf Karar Süreci

Her yurttaşın sürece dahil olduğu, belgelerin ve kararların herkesçe izlenebilir olduğu bir karar alma sistemi oluşturuyoruz. Bu sayede halkın güveni, sürecin bizzat parçası olarak yeniden inşa ediliyor.

İşbirlikçi Yönetişim Yaklaşımı

Toplum ve temsilcileri arasında sürekli ve yapıcı bir diyalog kurarak; kararların yukarıdan değil, yatay işbirlikleriyle inşa edildiği yeni bir yönetişim anlayışı sunuyoruz.

Katılımcı Yurttaşlık Kültürü

Her bireyin sürece katılımı, yalnızca bir hak değil, aynı zamanda ulusun ortak geleceğini inşa etme sorumluluğudur. Bu model, bireyi izleyici değil, kurucu yapar.

“Demokrasi yalnızca seçim değildir; günlük katılım, sorgulama ve birlikte üretmektir.”
Dijital çağda halk, yalnızca izleyen değil; inşa eden, denetleyen ve yöneten olmalıdır. Bugünün halkı, geleceğin kurucusudur.
Hükümetsiz ama halk iradesiyle yürüyen bir devleti birlikte kodlayalım.

Demokrasiyi Yeniden Kurgulamak:
Sivil Toplum Sisteminin Stratejik Gücü

Hükümetin üstünde konumlanan bu halk merkezli model, yalnızca devlet işleyişine alternatif bir yapı sunmaz; aynı zamanda katılımı, şeffaflığı ve hesap verebilirliği dijital çağ normlarına göre yeniden tanımlar.
Bu sistem; toplumun her kesimini kapsayan kolektif aklı, Göktürk Toy Meclisleri’nin doğrudan halk iradesi anlayışıyla buluşturarak daha etkili, kapsayıcı ve yaratıcı bir yönetişim süreci inşa eder.
Sivil toplum, artık yalnızca izleyen değil; yazan, denetleyen, dönüştüren güçtür.

Karar Masasında Yurttaş:
Katılımcı Demokrasi Gerçeğe Dönüşüyor

Yatay örgütlenmiş halk meclisleri sayesinde, her birey artık yalnızca bir seçmen değil; karar alıcı süreçlerin aktif bir bileşenidir. Bu modelde yurttaşlar politikaları yalnızca takip etmez, şekillendirir, önerir ve uygular.

Açık Devlet, Açık Gelecek:
Dijital Şeffaflık Çağı

Hükümet dışı modelimiz, karar alma mekanizmalarının halka açık ve izlenebilir olması gerektiğini temel bir ilke olarak benimser. Veri, süreç ve temsil şeffaftır; her karar halkın denetimine tabidir. Böylece etik, dürüst ve sorumlu bir yönetişim kültürü inşa edilir.

Kut’tan Koda, Toy’dan Dijitale

Milletin Gücüyle, Hükümetsiz ama Kaossuz Bir Geleceğe

Artık mesele sadece bir hükümeti seçmek değil; kendi geleceğini doğrudan inşa eden bir milleti yeniden ayağa kaldırmaktır.
Bu sistem, yalnızca temsilcileri değil; her bir yurttaşı devletin asli kurucusu kılar. Göktürk Toy Meclisi’nden, Atatürk’ün halkçılığına ve Jus Cogens evrensel hukukuna kadar uzanan bu yol; Cumhuriyet 5.0’ın halk egemenliğiyle yoğrulmuş dijital çağ vizyonudur. Burada hiçbir yurttaş izleyici değildir. Her birey, bu yeni çağın hem yazarı hem taşıyıcısıdır.

SSS

Yeni bir yönetişim anlayışını birlikte inşa ederken, en çok merak edilen sorular ve net cevapları

Bu sistem neden “Hükümetsiz” olarak tanımlanıyor?

Çünkü bu modelde egemenlik siyasi partilere veya merkezi bir hükümete değil, doğrudan halkın temsilcileri olan bağımsız vekiller aracılığıyla milletin iradesine aittir. Yönetim, yukarıdan aşağı değil; ilçeden merkeze akan katılımcı meclisler zinciriyle şekillenir. Bu, klasik hükümet yapılarının ötesine geçen yatay ve kapsayıcı bir dijital halk egemenliği modelidir.

Bu yapının hukuki temeli nedir?

Modelimiz, Jus Cogens yani uluslararası hukukta bağlayıcı ve üstün normlara dayanır. İnsan onuru, halk egemenliği, ifade özgürlüğü ve adil temsil bu sistemin vazgeçilmez ilkeleridir. Bu çerçeve içinde, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na ve uluslararası insan hakları standartlarına saygılı bir sivil yönetişim modeli inşa edilmektedir.

Bu sistemde kararlar nasıl alınıyor?

Kararlar; dijital platformlar üzerinden organize edilen yerel meclislerde şekillenir ve kademeli olarak üst düzey meclislere iletilir. Her yurttaş, bulunduğu ilçedeki temsilci halk meclislerine katkıda bulunabilir. Nihai kararlar ise dijital bakanlar kurulu ve bağımsız vekillerin oylamaları ile alınır. Sistem hem saydam hem de izlenebilir olacak şekilde tasarlanmıştır.

Siyasi partilere neden yer verilmiyor?

Çünkü siyasi partiler genellikle ideolojik kutuplaşma ve halktan kopuk yapıların kaynağı haline gelmiştir. Biz, siyaset üstü bir anlayışla; kişisel liyakat, etik sorumluluk ve toplum yararına dayalı bir temsiliyet hedefliyoruz. Her vekil, sadece halkına ve yemin ettiği değerlere bağlıdır.

Katılmak ve katkı sunmak mümkün mü?

Evet. İster bireysel yurttaş olun, ister uzman, akademisyen ya da genç bir girişimci; dijital halk meclislerine katılarak, görüş bildirerek ve çözüm önerileri sunarak bu yeni sistemin inşasına katkı sunabilirsiniz. “Toy’dan Dijitale” geçiş sürecinde her ses kıymetlidir.

Gençler bu sistemin neresinde yer alıyor?

Gençler sistemin özüdür. Yeni kuşak dijital yurttaşlar, gerek yerel meclislerde gerekse merkezi temsilde aktif roller alacak şekilde teşvik edilecektir. Eğitim, karar alma, dijital danışma ve temsil gibi alanlarda gençliğe öncelik tanınacaktır. Cumhuriyet 5.0, genç akılla yazılır.

Bu sistemin kültürel ve tarihsel temeli nedir?

Modelimiz; Göktürk Toy Meclisleri’nden ilham alır, Atatürk’ün halkçılık ilkesine dayanır ve Jus Cogens ilkeleriyle evrensel boyut kazanır. Böylece hem tarihsel köklerimizle hem de dijital çağın gerekleriyle uyumlu bir yönetim modeli doğar: Kut’tan Koda, Toy’dan Dijitale.

Şeffaflık ve hesap verebilirlik nasıl sağlanıyor?

Tüm temsilciler ve süreçler, blockchain tabanlı şeffaf sistemler ile kamuoyuna açık tutulur. Karar alma mekanizmaları, vekil performansları, bütçe kullanımları ve danışma süreçleri dijital olarak izlenebilir ve denetlenebilir.

Bu sistem devleti yıkmak mı amaçlıyor?

Hayır. Bu sistem, devleti yeniden halkın eliyle inşa etmeyi, onu halkla yeniden bütünleştirmeyi amaçlıyor. Devleti zayıflatmak değil, halkın denetiminde meşruiyetini güçlendirmek temel hedeftir. Bu bir isyan değil, anayasal bir uyanıştır.

Cevap Bulamadığınız bir Soru mu var?

Bizimle iletişime geçin

SOR

“Bu sistem, sadece hükümetten daha fazlasını vaat ediyor: Gerçekten halkın olan bir yönetimi. Bağımsız vekillerle temsil edilen bu yeni demokrasi anlayışı, her yurttaşın sesini duyurabileceği dijital meclisleriyle geleceğe açılan kapımız. Artık yönetime katılmak, izlemek değil; inşa etmek zamanı.”

Bağımsızlar Hareketi

Halkın İradesi