Eylemde Demokrasi; yurttaşların yalnızca oy kullanan değil, karar süreçlerinin doğrudan bir parçası olan aktörler hâline geldiği, dijital çağın ruhuna uygun yeni bir katılım modelidir.
Bağımsızlar Hareketi olarak biz, “Hiper Demokrasi” vizyonumuzla; temsilî yapıları yeniden tasarlıyor, halkı bilgiyle donatıyor, yönetime doğrudan katkı sunabilecekleri yapılar inşa ediyoruz. Bu platform; liyakat temelli bağımsız milletvekillerini seçme, şeffaf karar mekanizmaları oluşturma ve Türkiye’nin geleceğini birlikte tasarlama sürecinde her bireye söz ve sorumluluk hakkı tanır.
Geleceğin dijital cumhuriyetini birlikte kurmak için şimdi harekete geçin.
Bu yalnızca bir reform değil, bir medeniyet güncellemesidir. Demokratik katılım artık bir hak değil, bir görevdir. Çünkü artık yalnızca yönetenleri değil, yönetim modelini birlikte seçiyoruz.
Parti merkezli, yukarıdan aşağıya işleyen klasik temsilî demokrasinin sınırları artık aşikâr. Bağımsızlar Hareketi, Hiper Demokrasi modeliyle; katılımı artıran, karar alma süreçlerini şeffaflaştıran, yönetişimi dijitalleştiren ve halk iradesini teknolojiyle güçlendiren yeni bir siyasal düzen inşa ediyor. Bu manifestoda, halkın yalnızca seçen değil, üreten, yöneten ve denetleyen olduğu bir sistemin ilkelerini ortaya koyuyoruz.
Manifestoyu OkuBağımsızlar Hareketi, klasik temsili demokrasinin sınırlı yapısını aşan, halk iradesini doğrudan yönetişime entegre eden Üstün Demokrasi modeline öncülük eder.Bu modelde, halk yalnızca oy veren değil; karar süreçlerine katılan, yönetime ortak olan ve kamu denetimini üstlenen bir aktördür.
Amacımız, her bakanlık konseyinin işleyişini dijital araçlarla şeffaflaştırmak, iş birliği içindeki yeni bir yönetişim kültürünü inşa etmektir.
Hiper Demokrasi, Türkiye'de demokratik ilkeleri korumakla kalmaz, onları geleceğe taşır. Bu dönüşüm, yalnızca sistemsel değil, kültürel ve medenî bir sıçramadır.
Üstün Demokrasi anlayışımız, halkın yalnızca temsil edilen değil, temsil kuran bir irade olduğunu kabul eder. Bağımsızlar Hareketi olarak, katılımı sistematik bir hak değil, yönetişimin asli unsuru olarak görüyoruz. Açık diyalog, dijital iş birliği ve kolektif akılla; her yurttaşın ülkemizin geleceğini inşa eden aktif bir kurucu özne hâline gelmesini amaçlıyoruz.
Yönetişimde şeffaflık, bilgiye erişimle başlar. Bağımsız milletvekillerinin adaylık sürecinden Bakanlar Konseyi’nin karar alma dinamiklerine kadar her adım; kamuoyunun gözetimine açık, arşivlenebilir ve denetlenebilir olmak zorundadır. Bu, yalnızca bir prensip değil; dijital çağın meşruiyet standardıdır.
Gerçek demokrasi, yetkiyi devrederken denetim gücünü de yurttaşa teslim eder. Milletvekillerinin her kararı, yalnızca halkın ihtiyaçlarına değil; etik normlara ve kamu vicdanına da hesap verebilir olmalıdır. Yöneticiler için dokunulmazlık değil, dokunulabilir sorumluluk dönemi başlatıyoruz.
Yurttaşlar yalnızca oylayan değil; politika tasarlayan, öneri sunan ve dijital platformlarda aktif rol alan yaratıcı akıllardır. Üstün Demokrasi; bireyin siyasal sürece entelektüel ve pratik katkı sunduğu, katılımın süreklilik kazandığı bir yönetim modelidir.
Zorlayıcı istatistikler ve veriler yoluyla bağımsız milletvekillerinin ve demokratik yönetişimin etkisini keşfedin.